Depresyon : En az iki hafta süreyle, hemen hemen her gün olan, gün boyu süren çökkün bir ruh hali ve yine hemen hemen her gün olan ve gün boyu süren daha önceden ilgi duyduğu ve yaparken keyif aldığı etkinliklerden artık zevk, keyif alamama durumundan en az birisinin olması ile birlikte iştahsızlık, yeme isteğinde artış, çok uyuma ya da az uyuma, yorgunluk, bitkinlik, kendini değersiz hissetme gibi belirtilerin eşlik etmesi haline tıbbi açıdan depresyon denilir.
Burada görüldüğü üzere ara sıra hepimizin hissettiği keyifsizlik durumu ile depresyon hastalığı tamamen farklı kavramlardır. Depresyon ruhsal bir hastalıktır.
Depresyonun Nedenleri : Depresyon sık görülen bir hastalık olarak tanımlanmıştır. Yapılan çalışmalarda depresyonun , kadınlarda %5-9 erkeklerde %2-3 arasında görülme sıklığı olduğu görülmüştür. Yaşam boyu depresyon geçirme olasılığı ise kadınlarda %10-25, erkelerde %5-12 olarak belirlenmiştir. Birinci derece akrabalarda depresyon görülmesi, kişide depresyon görülme riskini 3 kata kadar arttırır. Depresyon tedaviye cevap verir ve kişilerin çoğunluğu iyileşir. Hiçbir neden olmaksızın depresyon başlayabilir. Nedenleri şöyle özetleyebiliriz :
Belirtileri :
DEPRESİF DÜŞÜNCE BİÇİMİ |
Depresif düşünme biçiminin üç bileşeni vardır:
|
Tedavi : Depresyon belirtileri 2 haftadan fazla sürüyorsa mutlaka bir psikiyatrise gidip tedavi olmak gerekir. Günümüzde depresyon giderici çok güçlü ilaçlar geliştirilmiştir. Psikiyatrislerin tedavide bir çok seçenekleri vardır. 3-4 aylık bir tedavi ile ciddi düzelmeler sağlanabilmektedir. Tedavinin süresi hastalığın ciddiyeti, süresi tekrar edip etmediğine göre ayarlanır. Psikoterapi ile birleştirilen ve sosyal düzenlemeler ile desteklenen tedaviler daha iyi sonuçlar vermektedir.
Diyagnozu : Öncelikli olarak belirlenmesi gereken durum depresif belirtilerin herhangi başka bir tıbbi hastalığın sonuçları olup olmadığının anlaşılmasıdır, hipotiroidi (tiroid bezinin az çalışması) , diyabet başta olmak üzere kronik hastalıklarla birlikte depresyonun görülme oranı fazladır, yapılması gereken şey gerekli tetkiklerin yapılması ve bu düzensizlik saptanan bulguların tedavi edilmesidir. ( ör: tiroid hastalığı tedavisi, diyabet tedavisi) Eğer tıbbi başka bir hastalık yoksa ya da var olan hastalık kontrol altındaysa, depresif belirtilerin başlamasına sebep olabileceği düşünülen hayat olayları incelenir. Çoğu kez depresif belirtiler, aile içi bir tartışmanın, bir ölümün, kaybın , maddi sıkıntıların ardından başlar ki eğer esas sorun teşkil eden hayat olayı anlaşılmassa depresyonu ilaçla tedavi etmeye çalışmak yetersizdir.
Depresyonun Tedavisinde iki ana prensip vardır:
Bu iki yöntem birlikte uygulandıklarında eni iyi cevaplar alınır.Bütün hastalık belirtileri geçtikten sonra yapılması gereken şey en az 6 ay daha ilaç kullanımı ve belirli aralarla
psikiyatristinizle görüşmektir. Unutmayın bir kez depresyon geçirmek ikincisinin daha kolay gelmesine işarettir.
Depresyon tedavi edilebilen bir hastalıktır, Hafif depresyonlarda genellikle aile ve ve dost çevresinin desteği yeterli olur. Ancak uzun süren, çalışmayı, kişinin günlük yaşamını ve toplumsal
yaşama katılmayı aksatan depresyonlarda konuyla ilgili bir uzmanın yardımı gerekir. Depresyon tedavisi için günümüzde psikoterapilere ve antidepresan ilaçlara başvurulmaktadır. Depresyonda
kişinin çevreyle ilişkisinin azalması, ona yönelik toplumsal desteği azaltmakta ve toplumsal desteğin azalması da çevreyle ilişkileri daha aza indirmektedir. Bu kısır döngü antidepresan ilaçlarla
kırılabilirse hastanın normal düşünce biçimine geri dönebilir ve yaşam karşısında yeni bir tutum takınabilir.
Anti Depresan Tedavisi : Anti depresan ilaç kullanırken ilk 10 gün sıkıntılı geçebilir, ilk on gün,bazen ilk bir ay süresince, ilacın etkisini görememe, mide bağırsak yakınmaları, sersemlik hissi, kaygı, heyecan şikayetleri görülebilinir eğer bahsi geçen durumlar gündelik hayatınızı çok etkilemiyorsa bunların ilacın beklenen yan etkilerinden olabileceği , belli bir süre sonra bu şikayetlerin kaybolacağı bilinmelidir ve ilaç tedavisine devam etmek doğru seçenektir , fakat eğer şikayetler katlanılamaz dereceye gelmişse o zaman doktorunuza başvurmanız ve tedavinin tekrar gözden geçirilmesi doğru seçenek olacaktır.
Çok sık karşılaşılan yanlış davranışlardan biri de şikayetlerin azaldığını hissedince doktor onayı olmadan ilacın dozunu azaltmak ya da tamamen kesmektir. Eğer depresif yakınmalarınızın tamamen geçmesini ve tekrarlama riskinin en aza inmesini istiyorsanız bütün şikayetlerinizin gerilediği andan itibaren mevcut ilaç dozuyla bir 6 ay süreyle tedavinizin devam etmesi gerekir.
Depresyonda psikoterapi : Depresyonda psikoterapi her bireyin kendi özgün dünyasındaki dinamikler, iş, eş, sosyal yaşamla ilgili sorunları ve bunlarla başa çıkma yöntemleri, hastanın genetik yapısı, çocukluğunda yaşadığı travmalar, davranış döngülerinin bugünle bağlantısı, yaşadığı olaylara getirdiği yorumlar, yetersizlik ve çaresizlik hissettiği durumlar, yeni bir düşünce sistemi geliştirmeyi öğrenebilmesi, algı çarpıklıkları düzeltilerek yapılır. Modern tıp günümüzde, tedavisi bittikten sonra da bir süre psikoterapi, ve daha sonra da destekleyici psikoterapi ile hastanın güçlenmesini önermektedir.
Kommentar schreiben